Eski Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Verheugen, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin, "Her iki tarafta da tam üyelikle ilgili halen bir irade bulunuyor. Türk hükümeti, Brüksel’in Türkiye’ye bu kapıyı kapatmasını isteyen çevrelere prim vermesin." dedi.
FRANKFURT
Eski Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin, "Müzakereler başarılı olmasa da her iki tarafta da tam üyelikle ilgili halen bir irade bulunuyor. Bu bağ koparılmasın. Türk hükümeti, Brüksel’in Türkiye’ye bu kapıyı kapatmasını isteyen çevrelere prim vermesin." dedi.
Türk Hava Yolları'nın (THY) Ankara'dan yurt dışına direkt uçuşlarının yeniden başlamasının ardından uçuşlara destek vermek amacıyla Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ve beraberindeki 170 kişilik heyet, direkt uçuşla Almanya'nın Frankfurt kentine geldi.
Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ATO Başkanı Baran ve ATO meclis üyelerinin katılımıyla, ATO öncülüğünde başlatılan direkt uçuşlara yönelik kentteki bir otelde toplantı düzenlendi.
TOBB'un AB ve Almanya’dan sorumlu danışmanı da olan Verheugen, toplantıda yaptığı konuşmada, “Öncelikle sizi tebrik ediyorum. Ankara ve Frankfurt arasında direk uçuşların başlaması bir başarıdır.” diye konuştu.
Verheugen, Türkiye’ye her gelişinde uçuş konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını belirterek, “Doğrudan bir uçuş bağlantısı gerçekten büyük bir kazanım ve başarıdır. Çok önceden de söylerdim, meşakkatli yollardan geçip Ankara’ya geliyordum. Şimdi Berlin işe yarar bir havalimanına sahip olursa artık daha kolay ulaşım sağlanacak.” dedi.
Berlin’deki yeni havalimanının açılamadığını belirtek Verheugen, “Berlin'de yeni bir havaalanı inşa edildiği sırada İstanbul'da 2 yeni havaalanı ortaya çıktı. Bu dikkat çekici” ifadesini kullandı.
THY’nin bu kararından dolayı mutlu olduğunu dile getiren Verheugen, “Bu sadece ekonomik bir sembol değildir. Daha fazlası var. Aynı zamanda bir siyasi işarettir. Avrupa’ya daha fazla bağlantı istiyoruz demektir. Bu dönemde bunun gibi birçok işarete ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Günter Verheugen, Ankara ile Düsseldorf ve kendi memleketi Köln’e doğrudan uçuş başlatılmasından da memnuniyet duyacağını söyledi.
Türkiye-AB ilişkilerinin geçmişine değinen Verheugen, Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başladığında üyeliğin 1 Ocak 2013 olarak hedeflendiğini anlattı. Verheugen, “Bunu ben icat etmiyorum. Strateji buydu” şeklinde konuştu.
Bu süreçte 15 fasıl açıldığını, birinin de kapandığını hatırlatan Verheugen, “Müzakereler başarılı olmasa da her iki tarafta da tam üyelikle ilgili halen bir irade bulunuyor. Bu bağ koparılmasın. Türk hükümeti, Brüksel’in Türkiye’ye bu kapıyı kapatmasını isteyen çevrelere prim vermesin.” ifadesini kullandı.
Bu bağın devam etmesi gerektiğini, bir gün buna ihtiyaç duyulacağını dile getiren Verheugen, Türkiye ile Rusya'nın Avrupa’ya ait olduklarını ancak bunun kararını iki ülkenin kendisinin vermesi gerektiğini belirtti.
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de yer veren Verheugen “Bizde bir darbe girişimi olmuş olsaydı ne gibi sorunlar doğuracağını hayal bile edemiyorum.” dedi.
Almanya'daki koalisyon krizi
Almanya’daki koalisyon krizine de değinen Verheugen, Almanya’nın iyi bir durumda olduğunu, olağandışı bir durum yaşandığını ancak devlet krizi yaşanmadığını savundu.
Verheugen, bundan sonra Almanya’da siyasi olarak ne olacağı konusundaki soruyu cevaplayamayacağını, erken seçimlerin, azınlık hükümeti veya Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Parti arasında bir hükümetin de kurulabilmesi yönünde 3 ihtimalin bulunduğunu kaydetti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin üyeliğini desteklemediğini ifade ettiğini anımsatan Verheugen, Brüksel’deyken bu konuda hemen hemen yalnız kaldığını anladığını ifade etti.
Avusturya’dan ve belki Hollanda’dan bu konuda destek aldığına ancak AB ülkelerinin büyük çoğunluğunun buna karşı olduğuna işaret eden Verheugen,
“Muhtemelen yardımlar kesilebilir. Bu başladı da. Bu iğne batırmaktır ve oldukça aptalcadır. “ değerlendirmesinde bulundu.Merkel’in ve diğerlerinin tutumunun şu anda Türkiye’deki iç durumdan dolayı kamuoyundaki görüşlerden kaynaklandığını ifade eden Verheugen, bu konunun daha nesnel tartışıldığı Avrupa’daki görüşlerle kıyaslanmaması gerektiğini dile getirdi.
Almanya’da Türkiye’nin çok eleştirildiğini ve her yaptığının yanlış olarak görüldüğünü anlatan Verheugen, burada Türkiye’nin iç sorunlarını anlayamadıklarını ifade etti.
Türkiye’nin varlık sorunlarıyla mücadele ettiğini anlatan Verheugen, Türkiye’nin, Avrupa’daki partnerlerinden ülkenin varlığını tehlikeye atanların ve terör örgütü olarak yasaklı olan örgütlerin takip edilmesi isteğinin haklı bir talep olduğunu sözlerine ekledi.
"Her iki ülke için de işbirliği en iyi seçenek"
Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı ise her iki ülke için de işbirliğinin en iyi seçenek olduğunu dile getirdi.
Türkiye-Almanya ilişkilerinin değerini iş insanlarının da gayet iyi bildiğine dikkati çeken Karartı, “Bu bakımdan içinde bulunduğumuz bu zor dönemde her iki ülkeden iş insanlarının seslerini daha fazla duyurmasına ve kamuoylarına ortak çıkarlarımızı hatırlatan mesajlar vermesine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
"Frankfurt önemli bir finans merkez"
Frankfurt Ekonomi Kalkınma Kurumu Üst Yöneticisi Oliver Schwebel de gerçek bir Türkiye dostu olduğunu ve Türkiye’yi defalarca ziyaret ettiğini anlattı.
Schwebel, Frankfurt’un önemli bir finans merkezi, iş bağlantıları için önemli konuma sahip olduğunu ifade etti, kentin ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağladığını vurguladı.
Yatırım yapmak isteyen firmaların büyük avantajlar yakalayacağına işaret eden Schwebel, şunları kaydetti:
“Hangi firma buraya yatırım yapacaksa yapsın önemli olan ihtiyaç duyduğu vasıflı personele nasıl ulaşabileceğidir. İyi eğitimli genç insanlara nasıl ulaşacağıdır. Buradaki üniversitelere baktığınızda ihtiyaç duyduğunuz bu personele ulaşabilirsiniz. Tabii ki burada merkezleri olan Türk şirketleri için de bu geçerli. Aynı zamanda çok sayıda Türk kökenli olan iki dilli olan personele de ulaşabiliyorsunuz.
“Türkiye ile Almanya arasında çok yakın ilişkiler var"
Messe Frankfurt Yönetim Kurulu Üyesi Stephan Kurzaski ise şirketin kökeninin çok eskiye dayandığını ve bu yıl 777’nci yıl dönümünü idrak ettiğini dile getirdi.
Fuarcılık işletmesi olarak çok yüksek bir ciroya da sahip oldukları bilgisini paylaşan Kurzaski, “Tarihimizin yanı sıra övündüğümüz bir diğer konu da ciromuzdur. 643 milyon avroluk ciromuz sayesinde Almanya’da açık ara fuarlar arasında birinci sırada yer almaktayız. Cirosu en güçlü fuarcılık işletmesiyiz. Her yıl 3,5 milyon ziyaretçi fuarlarımızı ziyaret ediyor.” şeklinde konuştu.
Kurzaski, Türkiye ile ilişkilerin sürdüğünü belirterek, “İstanbul büyükşehir Belediyesi ile ekonomik konularda işbirliğiyle ilgili olarak bir anlaşma imzaladık. Aynı zamanda Eskişehir Belediyesi ile de bir ortaklığımız bulunuyor. Bu da giderek gelişiyor ve çok da verimli olarak gelişiyor.“ değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Almanya arasında çok yakın ilişkiler bulunduğunu vurgulayan Kurzaski, "Tabii siyasi sorunlara değinildi zaten ama biz ekonomik tarafına bakıyoruz ve on yıllardan beri çok dostane ilişkilerimiz var.” dedi.
Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Okan Özoğlu da Almanya’da faaliyet gösteren Türk firmaları hakkında bilgi verdi.
Toplantıya Türkiye'den çok sayıda ticaret odası, ihracatçı birlikleri temsilcisi ve iş adamları katıldı.
Muhabir: Abdulselam Durdak, Erbil Başay
'Türk hükümeti, AB kapısının kapatılmasını isteyenlere prim vermesin'
Tools
Typography
- Font Size
- Default
- Reading Mode